Tekrardan merhabalar şarap severler! Bloğumun bugünkü yazısında sizlere ülkemizin dünya çapında bilinen, ve lezzetleri saklı kalmış şaraplık üzümlerden bahsedeceğim. Çoğumuzun şarap konusunda çok fazla bilgi sahibi olmadığı aşikâr; ve buna ben de dahildim. Ancak hem babamın bu konu hakkında sahip olduğu detaylı bilgiler hem de yaptığım araştırmalarda edindiklerimi bloğumda sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü ülkemizde yalnızca kalecik karası değil, birçok farklı şaraplık üzüm türü bulunmakta. Üzümün türü nedeniyle şaraplar sek veya dömi-sek olabiliyor - merak etmeyin, şarap jargonundan da ilerleyen yazılarımda bahsedeceğim-. Bunu yapmak için de çeşitli kaynaklardan faydalanacağım. Haydi bakalım ne tür şaraplar varmış Türkiye'de..
1. Trakya ve Marmara
Marmara Bölgesi'nde zengin bir şaraplık üzüm hazinesi bulunmakta. Sémillon, Gamay, Karasakız ve Ada Karası buna örnek olarak gösterilebilir.
Sémillon üzümü Bordeaux şarap bölgesinin bir türü olmakla beraber, ülkemizde Trakya bölgesinde de yetiştirilmekte. Üzüm taneleri orta büyüklükte, yuvarlak, ince kabuklu ve suludur.
Sémillon üzümü Bordeaux şarap bölgesinin bir türü olmakla beraber, ülkemizde Trakya bölgesinde de yetiştirilmekte. Üzüm taneleri orta büyüklükte, yuvarlak, ince kabuklu ve suludur.
Trakya'nın hemen her yerinde yetişen Gamay üzümünün kökeni Fransa'nın Beaujolais bölgesindendir. Maviye dönük kırmızımsı bir rengi vardır.
Asıl adı Kuntra olan yerli Karasakız üzümü Çanakkale'de yetiştirilmektedir. Üzüm etli, sulu ve koyu renklidir.
Ada Karası ise Türkiye'nin üstün kaliteli şaraplık üzümlerinden bir tanesi. Salkımları orta büyüklükte, taneleri oval, kalın kabuklu ve etlidir.
2. Ege Bölgesi
Türkiye'deki şaraplık üzümler çoğunlukla Ege Bölgesi'nde yoğunlaşmıştır. Yetiştirilen çoğu yerli ve yabancı üzüm Ege'nin yumuşak başlı, sıcakkanlı topraklarında yuva bulmuştur. Tatlı bir sıcaklık ve denizin esintisiyle yetişen bu üzümlerden kaliteli ve sağlam şaraplar elde edilmektedir. Bunlardan bazıları, Shiraz, Cabernet Sauvignon, Sultaniye, Carignan ve tabiiki de Şirince'nin ünlü meyve şarapları örnek olarak verilebilir.
Bu sene üretimini yaptığımız Shiraz ve Cabernet Sauvignon'u özellikle tanıtmak istiyorum. Daha önce de bahsettiğim üzere biz bu yolculuğa Kalecik Karası ile başladık ve Eylül 2016'da farklı bir tat denemeye karar verdik. Evimizin küçük balkonunda yarattığımız bu mucizeyi anneannemlerin yazlığına taşımaya karar verdik. Dikili'de olan yazlıklarında çok fazla dağınıklık çıkmadan yapabilecektik şarabımızı. Hazır gitmişken bir de farklı bir üzüm deneyelim dedik ve babam araştırmaya başladı. Tek üzüm yerine iki farklı üzüm çeşidinden yapacaktık şarabımızı ve bu üzümler Shiraz ve Cabernet olacaktı. Babam çabucak İzmir'in Bergama ilçesindeki bir bağ ile irtibat kurdu ve bizim üzümleri toplayacağımızı zamanı tam da bağ bozumuna getirdi. Şimdi şarabı yapmamızdan tam 8 ay geçti ve biz büyük bir zevkle şarabımızı içmekteyiz.
Peki bu iki üzümün ve Ege bölgesinde yetişen diğer üzümlerin özellikleri ne?
Shiraz ile başlayalım. Syrah'ın - Shiraz diye de bilinir - kökeni Fransa'nın kuzeyinde bulunan Rhône bölgesidir. Taneleri oval ve orta büyüklükte ve mavimsi siyah renktedir. Koyu kırmızı renge dönüşen şarabı dömi-sek - yani yarı tatlı - bir özelliğe sahiptir.
Bu sene üretimini yaptığımız Shiraz ve Cabernet Sauvignon'u özellikle tanıtmak istiyorum. Daha önce de bahsettiğim üzere biz bu yolculuğa Kalecik Karası ile başladık ve Eylül 2016'da farklı bir tat denemeye karar verdik. Evimizin küçük balkonunda yarattığımız bu mucizeyi anneannemlerin yazlığına taşımaya karar verdik. Dikili'de olan yazlıklarında çok fazla dağınıklık çıkmadan yapabilecektik şarabımızı. Hazır gitmişken bir de farklı bir üzüm deneyelim dedik ve babam araştırmaya başladı. Tek üzüm yerine iki farklı üzüm çeşidinden yapacaktık şarabımızı ve bu üzümler Shiraz ve Cabernet olacaktı. Babam çabucak İzmir'in Bergama ilçesindeki bir bağ ile irtibat kurdu ve bizim üzümleri toplayacağımızı zamanı tam da bağ bozumuna getirdi. Şimdi şarabı yapmamızdan tam 8 ay geçti ve biz büyük bir zevkle şarabımızı içmekteyiz.
Peki bu iki üzümün ve Ege bölgesinde yetişen diğer üzümlerin özellikleri ne?
Shiraz ile başlayalım. Syrah'ın - Shiraz diye de bilinir - kökeni Fransa'nın kuzeyinde bulunan Rhône bölgesidir. Taneleri oval ve orta büyüklükte ve mavimsi siyah renktedir. Koyu kırmızı renge dönüşen şarabı dömi-sek - yani yarı tatlı - bir özelliğe sahiptir.
Cabernet Sauvignon ise Syrah'a göre daha az tatlı oldu. Ancak bu sefer de Syrah'ın o hafif aromasını yoğun bir meyve patlaması aldı. Fransa ve dünya şarapçılığının en önde gelen kırmızı üzüm çeşitlerinden biridir ve Bordeaux bölgesinde yetiştirilmektedir. Üzüm, küçük salkımlı, morumsu siyah renginde ve taneleri kalın kabukludur. Şarapları dünyanın en yaygın ve önemli siyah şaraplık çeşidi olarak sayılabilir. Bunun nedeni; hemen her bölgede oldukça kaliteli şarapların üretilme potansiyelinin olması. Cabernet Sauvignon meşe fıçıda olgunlaştırılabilir ancak bu fıçılama işlemi için ayrıca bir kimyasal kullanıldığı için biz tercih etmiyoruz.
Sultaniye üzümü özellikle İzmir ve Manisa bölgelerinde geniş bir bağ alanı kaplamaktadır. Sultaniye'yi diğer üzümlerden ayıran özelliği öncelikle sofralık ve kurutmalık beyaz üzüm çeşidi olarak değer kazanmış olmasıdır. Taneleri etli ve ilginç bir şekilde çekirdeksizdir. Şarabı ise hafif, hoş içimli ve meyve aromalı bir hâle gelir.
Carignan üzümü ise kökeni İspanya ve güney Fransa olan ve İzmir'de yetiştirilen bir kırmızı üzüm türüdür. Üretilen şaraplarının yoğun bir tadı olduğu için çok fazla tercih edilmiyor.
Gelelim herkesin müptelası olduğu Şirince şaraplarına... Tabii çoğunluk o şarabın aslında şarap olmadığını, ve bir tür alkollü meyve suyu olduğunu söyler. Tam şu anda babama soruyorum: "Şirince şarapları hakkında ne düşünüyorsun?" O ise gülüyor ve bana onların şarap sayılmadığını söylüyor. Ne kadar şarap kültürüne ihanet etsek de, biz yine de şarapmış gibi davranalım.
Şirince'de çoğu meyvenin şarabı yapılıyor ancak bunlardan en çok bilineni karadut şarabı. Birkaç sene önce okulla yaptığımız gezi sırasında almıştım bir tane. Tabii o zamanlar yaşım da içki içmek için yeterli olmadığı için alkol satın almak daha cezbedici gelmişti. Yalnız olmamalıyım ki neredeyse bütün arkadaşlarım bir tane almıştı, çünkü sadece bir tane alma iznimiz vardı. Ben de o tek şarap hakkımı karadutta kullanmıştım.
O gün o şarabı babamın ortaya çıkarmış olduğunu gördüm. İçilmemişti. Ailecek damak tadımıza uymadığı için de çöpe atıldı. Küçük Fulya olsa ne üzülürdü.
Ama tabii yine de şarap üreticilerini ve müptelalarını üzmemek lazım. Kesinlikle çok başarılı bir şarap denemesi olduğunu düşünüyorum; yabancı ve yerli turistlerinde bana katılacağına eminim. Şarap tanımına uyup uymaması çok da önemli olmuyor aslında, önemli olan şarabı açtığınızda o duyduğunuz tatlı meyve kokusu ve sizi gülümseten tadı.
Şirince'de çoğu meyvenin şarabı yapılıyor ancak bunlardan en çok bilineni karadut şarabı. Birkaç sene önce okulla yaptığımız gezi sırasında almıştım bir tane. Tabii o zamanlar yaşım da içki içmek için yeterli olmadığı için alkol satın almak daha cezbedici gelmişti. Yalnız olmamalıyım ki neredeyse bütün arkadaşlarım bir tane almıştı, çünkü sadece bir tane alma iznimiz vardı. Ben de o tek şarap hakkımı karadutta kullanmıştım.
O gün o şarabı babamın ortaya çıkarmış olduğunu gördüm. İçilmemişti. Ailecek damak tadımıza uymadığı için de çöpe atıldı. Küçük Fulya olsa ne üzülürdü.
Ama tabii yine de şarap üreticilerini ve müptelalarını üzmemek lazım. Kesinlikle çok başarılı bir şarap denemesi olduğunu düşünüyorum; yabancı ve yerli turistlerinde bana katılacağına eminim. Şarap tanımına uyup uymaması çok da önemli olmuyor aslında, önemli olan şarabı açtığınızda o duyduğunuz tatlı meyve kokusu ve sizi gülümseten tadı.
3. İç Anadolu ve İç Karadeniz Bölgesi
Ve beklenen an geldi. Kalecik Karası'nın menşesi olan İç Anadolu bölgesinden bahsetme zamanı. Ancak bloğuma daha yeni yeni alışmaya başlamışken asıl konuyu detaylı bir şekilde anlatmamaya karar verdim. Zaten ilerleyen yazılarımda bolca bahsedeceğim bu üzüm türünden bıkacaksınız. Ama yine de bir başlangıç yapmak lâzım.
Kalecik Karası dışında Emir ve Narince'den kısaca bahsedeceğim.
Haydi o zaman Kalecik Karası ile başlayalım. Türkiye'nin en önemli kırmızı şaraplık üzüm çeşitlerinden bir olan bu üzüm Ankara'nın Kalecik ilçesinde yetişmektedir. Üzüm, koyu kırmızı, kabukları kalın, içi sulu, orta ve bazen iri büyüklükte ve yuvarlak tanelidir. Açık kırmızı renkli, kendine özgü hafif ve aromalı, hafif içimli bir şaraba dönüşür.
Kalecik Karası dışında Emir ve Narince'den kısaca bahsedeceğim.
Haydi o zaman Kalecik Karası ile başlayalım. Türkiye'nin en önemli kırmızı şaraplık üzüm çeşitlerinden bir olan bu üzüm Ankara'nın Kalecik ilçesinde yetişmektedir. Üzüm, koyu kırmızı, kabukları kalın, içi sulu, orta ve bazen iri büyüklükte ve yuvarlak tanelidir. Açık kırmızı renkli, kendine özgü hafif ve aromalı, hafif içimli bir şaraba dönüşür.
Emir, Kapadokya kökenli beyaz şaraplık bir üzüm çeşididir. Zarif dokunuşlu olan şarabı şampanya yapımına oldukça uygundur.
Tokat yöresine özgü şaraplık beyaz üzüm çeşidi olan Narince üzümünden, zengin ve nitelikli şaraplar elde edilir. Yıllandırmaya uygundur. Taneleri açık sarı renkte, iri ve ovaldir.
4. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi
Türkiye'nin en değerli kırmızı şarapları bu iki bölgede yetişen üzümlerden üretilmektedir. Bu iki mükemmel şarap üzümünün adlarını çok büyük ihtimalle duydunuz ve hatta yüksek fiyatla satın aldınız. Hangilerinden mi bahsediyorum? Tabiiki de Öküzgözü ve Boğazkere şaraplık üzümlerinden. Bu iki üzümden de oldukça kaliteli ve zengin şaraplar elde edilmektedir.
Öküzgözü Elazığ kökenli bir şaraplık üzüm çeşididir. İsmini taneleri iri ve yuvarlak olduğu için almıştır. Kabuğu orta kalınlıkta, rengi koyu siyahtır. Şarabı ise güçlü koyu kırmızı renginde olur. Türkiye'de yıllandırılması en uygun olan üzüm çeşididir.
Öküzgözü Elazığ kökenli bir şaraplık üzüm çeşididir. İsmini taneleri iri ve yuvarlak olduğu için almıştır. Kabuğu orta kalınlıkta, rengi koyu siyahtır. Şarabı ise güçlü koyu kırmızı renginde olur. Türkiye'de yıllandırılması en uygun olan üzüm çeşididir.
Son olarak da Boğazkere üzümünden bahsetmek istiyorum. Özellikle Diyarbakır ve Elazığ'da yetişen bir kırmızı şaraplık üzüm çeşididir. Üstün kalitede şarap veren üzüm çeşitleri arasında yer almaktadır. Taneleri orta büyüklükte, yuvarlak, mor renkte ve kalındır. Şarabı ise koyu kırmızı renktedir. Boğazkere isminin veriliş nedeni ise içtikten sonra boğazı keren, ağızda burukluk hissi bırakmasıdır.
Bu ufak Türkiye'deki üzümlerin tanıtım yazısından sonra artık Kalecik Karası'ndan bahsetmeye hazırım. Okuduğum kitaplar sayesinde de birkaç bir şey öğrendiğime göre bu işe başlayabilirim. Bir sonraki yazılarımda görüşmek üzere!
Bir de bu satırları yazdıktan sonra babam yanıma geldi bilgileri doğrulamak için. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşuyor üzümleri görünce. "'Üzümün buğusu olsan' diyor ya şair." diyor. Bu işe gerçekten kendini adamış bir insanın kızı olmak gerçekten mutluluk verici.
Bir de üstüne üstlük canım üzüm yemek istemez mi!
Kullandığım kaynaklar:
Türkiye’nin Şarap Haritası
Bir de bu satırları yazdıktan sonra babam yanıma geldi bilgileri doğrulamak için. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşuyor üzümleri görünce. "'Üzümün buğusu olsan' diyor ya şair." diyor. Bu işe gerçekten kendini adamış bir insanın kızı olmak gerçekten mutluluk verici.
Bir de üstüne üstlük canım üzüm yemek istemez mi!
Kullandığım kaynaklar:
Türkiye’nin Şarap Haritası